BM Bülten: Ağustos 2003

BM Bülten'in bu sayısını okumak için aşağıdaki sayfaları tıklayabilir veya bültende yer alan tüm metinleri biraz aşağıda bulabilirsiniz.




Artık YahooGroups’tayız!

1999 Haziranından bu yana düzenli olarak sanal zincirimizin üyelerine gönderdiğimiz GBHL E-Bülten, artık “BarBulten” adıyla YahooGroups’a taşındı. YahooGroups’un sunduğu imkanlarla dosya arşivi, mesaj arşivi, fotoğraf albümü, anket, sohbet gibi fonksiyonlara ve daha fazlasına http://groups.yahoo.com/group/barbulten adresi üzerinden ulaşacaksınız.

GBHL E-Bülten'e üye 1250 e-mail adresi tek tek elenerek geçerli olmayanlar listeden çıkarıldı ve listemiz 1060 geçerli adresten oluşan daha dinamik bir yapı kazandı.

Kimler Eksik?

Dilediğiniz arkadaşlarınıza bültenimizi internetten forwardlayarak onların da BarBulten abonesi olmasını sağlayabilirsiniz…

  • Derneğimizin Online Arşivi de Dahil Tüm Linklerimiz!
http://groups.yahoo.com/group/barbulten/links

  • Büyük Buluşma 2003 Belgeleri
http://groups.yahoo.com/group/barbulten/files


  • AÇIK RADYO'DAYIZ!

İstanbul'dan FM 94.9 frekansından yayın yapan Açık Radyo, 25 Temmuz 2003 Cuma ve 30 Temmuz 2003 Çarşamba günü derneğimizin düzenlediği 17 Ağustos Etkinliğine geniş yer verdi.

GBHL Mezunlar Derneği yönetim kurulundan da iki kişinin katıldığı programlarda anma etkinliğinin ayrıntıları hakkında bilgi verildi. GBHL'nin 45 yıllık tarihinde geçirdiği badirelerden de bahsedildi.

İstanbul'da büyük kitlelere ulaşan Açık Radyo, derneğimizin sesini duyurması açısından güzel bir fırsat oldu.


  • GBHL E-FORUM AÇILDI!

GBHL dostu olan herkesin sanal ortamda rahatça görüş ve önerilerini belirtmesi amacıyla kurulan forum sizlerin sayesinde hareketlenip belkide gündemi belirleyecek.

www.gbhl.org.tr adresinden ya da direkt olarak www.gbhl.k12.tr/phpforum/phpforum adresinden ulaşabileceğiniz GBHL E-Forum'da sizlerin de konuşmanızı, yazışmanızı, sesinizi duyurmanızı bekliyoruz!!!

[Not: Yukarıdaki adresler 2004'ten bu yana yayında değildir. ]


NEDEN HER 17 AĞUSTOS'TA BURADAYIZ?

  • Amacımız:
Depremin kader ya da ilahi takdir değil, bilimsellikten ve ahlaktan uzak olmanın bir sonucu olduğunu vurgulamak.
  • Neden Okulumuzun Bahçesindeyiz?
Çünkü bilimin, sanatın yuvası olan okulumuz ‘etik ve doğru’ olan herşeyi kucaklayan, bu değerleri bıkmadan usanmadan genç nesillere aktaran, kutsal bir mekan. Ancak o da bu sorumsuz zihniyetin kurbanı olmuş, depremden ağır yara alarak çıkmıştı.
  • Neden GBHL Özel Bir Okul?
GBHL, 1958 yılında İzmit Körfezi’nde tıka basa doldurulduğu için fazla şiddetli olmayan bir fırtınada batan ve 300’e yakın lise öğrencisinin okul dönüşünde göz göre göre can verdiği Üsküdar Talebe Vapuru faciasından sonra kurulmuştu. Çünkü o çocuklar Gölcük’te lise olmadığı için her gün Körfezin karşı yakasına geçmekteydi.

Seneler sonra 17 Ağustos 1999’da da Gölcük’te depremde en fazla öğrenci ve öğretmen kaybı veren okul da GBHL oldu. 53 öğrencimiz ve 5 öğretmenimizi kaybettik. Tabii bunlar resmi rakamlar.
  • Beyaz Balonlar Neyi Simgeliyor?
Başta sadece Gölcük’te kaybedilen 700’e yakın ilk ve ortaöğretim öğrencisi ve 40 öğretmen olmak üzere, depremde kaybettiğimiz tüm masum ruhları simgeliyor. Depremin meydana geldiği an olan 17 Ağustos saat 03:02’de balonlar gökyüzüne salıveriliyor.
  • Gökyüzüne Yollanan Işık Ne Anlam Geliyor?
Okulumuzun bahçesinden gökyüzüne yollanan ışık, ‘bilimin, sanatın ve doğru’nun gücünü simgeliyor. Karanlığa inat, aydınlığı simgeliyor.
  • Büyük Buluşma 2003’ün Özel Mesajı Nedir?
Bu yıl, özel olarak geleceğe umutla bakan bir mesaj vermek; 2003’te Bingöl’de kaybettiğimiz çocuklarımızı da, 1999’da Gölcük’te yitirdiğimiz çocuklarımızı da bizden koparanlara seslenmek istiyoruz: ‘Biz sizden daha güçlüyüz!’

Cehalete daha fazla kurban vermek istemiyoruz. Bu nedenle mesajımızı tüm dünyaya bir bilim yuvasından veriyoruz.

‘Okullarımız Yıkılmasın’ mesajına tüm yüreğimizle katılıyoruz.

  • 45 Yıllık Okulun 15 Yıllık Derneği

Mezunlar Derneği’nin yeniden canlandırılması sürecine dönüşen deprem sonrası biraraya gelişimiz üzerinden dört yıl geçti...

Yıl 2003... Geriye dönüp baktığımızda yaşamlarımızın kökünden değiştiği şu dört seneyi özetlemek kolay değil!

Kendimden örnek vermem gerekirse, neredeyse tamamen koptuğum Gölcük ile bu kadar yakından haşır neşir olacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. 4 yıldır neredeyse her hafta sonum Gölcük’te geçerken, hafta içi zamanlar da İstanbul’da derneğimizin güçlenmesi için koşturmalar, dernek toplantıları ve yoğun bilgisayar başı mesaileriyle geçip gitti...

Yapılan işler listesi o kadar uzun ki!

Kapalıçarşı’da tiyatro oyuncularımıza fes ve çarık aramak, Çağlayan’da Mobilyacılar Çarşısı’nda ofise mobilya beğenmek, yapı markette yer döşemesi seçmek, elimde POS cihazlarıyla bankadan çıkmak, Zonguldak’a gidip voleybolcu kızlarımıza destek olmak, İzmit’e gidip senelik yeni mezunlar balosuna katılmak, dergimizin basıldığı matbaa ile görüşmeye gitmek, sponsor bağlantıları için görüşmeler, sayısız yere yazılan mektuplar, hafta sonu Gölcük’e gidip öğrencilere diksiyon dersi vermek, okulda idare ve öğretmenlerle görüşmeler, özellikle burs konusunda velilerle görüşmeler, öğrencilerle dertleşmeler, İnternet’te mağaza -yani BarMerkez’i- açmak için uykusuz geçen geceler, mezun yemeğinde “evde pişmeyen yemek olsun” telaşı, açık artırma yönetmek, okul marşının CD’si de olsun diye Unkapanı’nda geçen günler, “Barbaros Marşı”na ses mühendisi ve aranjör bulmak...

Açıkçası bunların hepsini yazmaya imkan olmadığı gibi, yazdıkça kalbim daha da hızlı atmaya başlıyor... Kitap yazarım tüm bu 4 seneden oluşan... Ama acaba kim okur?

Acaba şu bilgisayarın tuşlarında kaç kez “Gölcük” yazdım, kaç kez “GBHL”, ve kaç kez “Barbaros Hayrettin!?”

Amacım neydi?

  • Çok özel bir zamanda, çok sevdiğim Gölcük’ün yanında olmak... Ama Gölcük’ün yanında dururken eğitimin, bilimin yuvasında yani okulumun; eğitimin yanında durmak...
  • Okulumun hak etmediği utanç verici sahipsizlikten kurtulması ve sesini duyurması...
  • Herşeye rağmen taptaze kalabilen gençlerin umutlarını desteklemek, onlara umut aşılamak
  • Gelecek kuşaklara “Ah, ben de şuradan mezun olsaydım” dediğimiz okullar kadar iyi bir eğitim altyapısı sunabilmek ve güçbirliği içinde bir camia yaratabilmek...
BARBAROS MUHABBETİ

Telefona “Alo” dediğimde, “İyi günler, Barbaros beyle mi görüşüyorum” derlerse GBHL Mezunlar Derneği Başkanı’nı aradıklarını biliyorum...

“-Haydarpaşa Lisesi Mezunlar Derneğiydi değil mi” dediklerinde “Yo, Barbaros Hayrettin Lisesi” diyorum...

“Ha doğru, Barbaros Hayrettin Paşa Vakfıydınız” dediklerinde “Paşası yok” diyorum...

“-Efendim?” diyorlar, “Boşverin” diyorum!

ASGARİ SEVİYE

Mükemmel insanlarla tanıştım bu geçen zamanda... Deprem sonrasında sadece İnternet üzerinden tanıştığımız mezunlarla “kanki” olup Türk dernekler tarihinin en çıgın ve en yaratıcı Yönetim Kurulu’nu oluşturduk!... Üç genel kurulumuzda da kendi içimizde yenilenerek yola devam ettik.

45 Senelik bir eğitim geleneği olan bir okulun 15 yaşındaki mezun derneğinin 3 yıllık başkanı olarak yeniden yapılanan bir derneği, “görmek istediğim asgari seviyeye” getirdiğimize inanıyorum.

Alınacak çok yol, yapılacak çok iş var. Ancak bayrağı teslim etme zamanı da geldi... GBHL Mezunlar Derneği yönetim kurulu, kasım ayındaki genel kurulda da yenilenecek.

Kimseye “derneğimize destek olun” demiyorum! Çünkü, veda yazımı bu satıra kadar, sadece “sizlere emanet” dememe gerek olmayanların okuduklarını biliyorum!

--

Tüm proje arkadaşlarıma ve bu projeyi destekleyen tüm iyi insanlara teşekkürler.

Hiçbir koltuk fazla işgal edilmemeli! (Pek talibi olmasa da...)


GBHLMD Başkanı
F.Uyanık BH'90





Dört Yıl Önce...
Dört Yıl Sonra...

4 yıl önce...Depremden sonraki ilk bayram. Yanyana dizilmiş yedi mezar taşı. Hepsinin üzerinde birer bayram şekeri. Boğazınızda bir yumruk. Ağlasanız ne yazar. Bin tane soru aklınızda. Nasıl yaşayacak geride kalanlar? Nasıl gülecekler? Herşeye yeniden nasıl başlayacaklar? Bu şehir yine yaşanası bir şehir olacak mı?

4 yıl sonra... Zor olanı başardı insanlar. Takdir edilesi bir çabayla hayatlarını sil baştan kurdular. İşlerine, okullarına döndüler. Yeni evlerine taşındılar. Yıkılan evlerine üzülmek yerine, her yağmur yağdığında prefabrike konutlardan kurtuldukları için şükretmeyi bile başardılar. Üstelik yaşadıkları şehir onlara bu mücadeleleri boyunca hiç bir umut vermezken. Dört yıl sonra hala tozlu ve delik deşik yolları, yıkık dökük evleri, cansız sosyal yaşamıyla Gölcük; insanlarının yaşama dönüş yolunda katettiği aşamanın yanında neredeyse hiç yol almadı bile denebilir.

Yukarılarda başlayan yeni yaşam ise toplu yaşama becerisinden uzak olmanın getirdiği eksiklikle kendi başına buyruk yürüyüp gidiyor. Birarada hareket edebilme, ortak yönetimler kurabilme yolunda atılan adımlar ise neredeyse hiç sonuç vermiyor. Herkes kendi başının çaresine bakmaya o kadar alışmış ki, paylaşarak ve katılımcı olarak neler başarabileceklerinin kimse farkında değil. Bir türlü gelemeyen doğal gazları için uğraşmak yerine “Sobaları temizleyelim bari” demek daha kolay geliyor elbette. Güçlerinin farkına bir varabilseler... En zor olanı, yıkılmış hayatlarını yeniden kurmayı başardıktan sonra, daha neler yababileceklerini bir bilseler!

Bilinçlenmek ve bilinçlendirmek yolunda adımlar atılmıyor değil! Katılımın önemini farkeden yerel yönetimimizin neredeyse her gün ve her mahallede düzenlemeye çalıştığı “Gölcük’¸ yeniden yaşama döndürme” toplantıları ise takdire şayan bir çalışma olarak görülebilir...di. Dört sene önce düzenlenmiş olsalardı!

Çok şey değişmiş görünse de galiba herşey aynı tas aynı hamam sürüyor Gölcük’te... Geride sadece alınamayan diplomalar, gidilemeyen okullar, görülemeyen torunlar, koklanamayan çocuklar ve her bayram mezar taşlarına bırakılan bayram şekerleri kaldı yadigar...

Burçin Adıyaman Ersoy BH’87


AZMİN ZAFERİ Mİ, DUYARSIZLIĞIN YENİLGİSİ Mİ?

Sanırım hayatta en zor anlardan biri, farklı düşündüğünüz halde farklı konuşmanız gereken anlardır. Üstelik duygularınızda da bir karmaşa söz konusuysa işiniz gerçekten zor! Aynen her 17 Ağustos’ta olduğu gibi... Aynen şuan yaşadığım gibi...

İçimden isyan etmek, sitem etmek geliyor ama bunların bana bir şey kazandırmayacağını da iyi biliyorum. Bugüne kadar kim sitem ederek bir şeyler kazandı ki... Oysa benim hedefim kazanmak! Bu zamana kadar hep kaybettik; geçmişimizi, anılarımızı, insanlarımızı... Ama artık “insanlığımızı” kaybetmediğimizi gösterme vakti!

Depremlerde kaybedilen insan sayısı her geçen gün artarken, onları anma görevini üstlenen insan sayısı neden azalıyor? Neden tam tersi olmuyor? 4 yıldır anlamlı anma etkinlikleri düzenliyoruz. Bir yıl boyunca, kayıplarımızı nasıl en iyi şekilde anabiliriz diye çaba sarf ediyoruz ama neden artık duyarsızlık sezinlemeye başladım? Bizden, yaklaşık bir ay sonra Amerika 11 Eylül’ü anıyor. Neden onlara imrenerek bakmak yerine, “bizimki kadar anlamlı bir anma töreni” demeyelim.Depremden sonra bir araya gelip güzel işler başardıysak, küllerimizden nasıl yeniden doğduysak niye azmedip, el ele verip daha güzel işler başarmayalım?

Önümüzdeki yıl da 03.02’de biz burada olacağız yine! Yine birlikte anacağız kayıplarımızı! Yine görevimizi yerine getirmenin gururunu, kaybetmenin acısını birlikte yaşayacağız. Karşımızda iki seçenek var: ya azmin zaferi ya duyarsızlığın yenilgisi! Benim oyum azmin zaferine, ya sizinki?

Kübra BİNGÖL BH’00


GENÇ KAYIPLARIN UMUTLARI ADINA...

Duyguları sözcükler düzeyine indirgemek her zaman zordur, yaşanmış olanlar ise birbirlerine sımsıkı sarılmış şekilde beyin hücrelerimizde saklı durur. İçi boşaltılmış kelimelerle aktarabiliriz sadece karşımızdakine. Aslı her zaman bizdedir yani. bekli bir de üzeri son derece hoş oymalarla bezeli, bugün bit pazarlarında rastlayabildiğimiz türden orijinal bir sandıkta kilitli dantel işlemesinde ya da uzun zamandır girilmemekten toz bağlamış ve örümceklerin meskeni olmuş tavan arasındaki el yapımı testide izlerine rastlayabilir yürekten bakanlar. Gerisi boşa konuşmaktır...

Benim duygularım da zor dile gelen cinstendir ki hep düşünürüm kalp nakli yapan cerrahlar benim kalbime de bir kilit takabilirler mi istediğim zaman açıp tüm duygularımı gösterebileyim diye insanlara.

Herkes 17 Ağustos gecesini ve sonrasını anlatıyor birbirine. "Çok şiddetli sallandık, ölüyorum zannettim!", "Gökyüzü aydınlanmıştı, kıyamet kopuyor sandım!", "Günlerce sokaklarda yattım, devlet elini uzatmadı hiç!"... Peki bütün bunların dışında omuzlarımıza yüklenen yükün farkına vardı mı kimse? Cevap vermek istiyorum, ben dahil çoğu kişi (belki de haklı olarak) canını kurtardıktan sonra geride kalanların peşine düştü ve maneviyat arka planda kaldı hep.

Yaklaşık 7-8 ay sonrasına rastlar tekrar ben demekten vazgeçip biz diye düşünmeye başlamam. Aysel'le tanışıklığım ise neredeyse çocukluk yıllarıma denk gelir. Uzun zaman aynı sınıflarda okuduk, can ciğer olmasak da hep gizli bir bağ vardı aramızda belki de akrabalığın güçlendirdiği. Aynı sofrada yemek yemişliğimiz de oldu, hayallerimize kulak vermişliğimizde; ortalama her çocukta olması beklenen düşlerimiz de vardı, kişiliklerimizi yansıtan ve sadece bize ait olanlar da. Eğer birisi sizinle hayallerini paylaşıyorsa, artık onların kısmen de olsa sizin hayalleriniz olduğunu düşünürüm. Bir taraftan kendi hayatımız için çabalarken; aklımızın bir ucunda hep dostlarımız vardır sessizce bizden destek bekleyen ve biliriz ki desteksiz yürümek zordur hayatta. Küçükken biz değil miydik adım atmaya çalışırken bir taraftan da keşke elimden tutsa diye annemizin gözlerinin içine bakan?

Aysel 17 Ağustos'ta uzun bir seyahate çıktı. Hayallerini ise bana ödünç bıraktı ve geri kalan bütün dostlarına. Seviniyorum bir bakıma, çünkü onun mutluluğu benim de mutluluğum. Hiçbir zaman başaramadım zaten tek başıma mutluluğu yakalamayı, belki de bu yüzdendir ailemin o kadar kızmalarına rağmen inatla dostlarımın yardımına koşmam hiç düşünmeden. O yüzden şikayetçi değilim omuzlarıma yüklenen yükten, hatta İlay'ın düşlerini de verin, Gamze’ninkileri de, Zeynep'inkileri de... Keşke hayatın omuzlarıma yüklediği bütün yükler bu kadar anlamlı olabilseydi, düşlerimin yanında düşüşlerimi hiçbir zaman yaşamazdım o zaman.

3 senedir dernekte herkesin yapmaya çalıştığı da bu zaten, bizler esasında enkazlarda kalan hayallerin peşindeyiz ve de yeni hayallerin bir kez daha enkaz altında kalmasını engellemek için bütün bu çabamız. Bedenler yıkıntıların arasında kaldı belki ama umutlar asla.

4 sene boyunca gün be gün daha da duyarsızlaşıyor insanlar, balık beyinlerimiz kendini ispatlarcasına bildiğini okuyor yine, yine unutuyor. Biz unutturmamak için buradayız! Her sene olduğu gibi bu sene de 16 Ağustos'u 17'sine bağlayan gecede Barbaros Hayrettin Lisesi'nin bahçesindeyiz. Siz hatırlıyor musunuz bilmiyorum ama benim dün gibi aklımda o bahçede kurduğum hayaller, belirlediğim hedefler. Belki şimdi hedefler değişti ama hayal kurmaktan hiç vazgeçmedim, hayat beni bırakmadığı sürece de vazgeçmeyeceğim. Sizce geçmiş günlerden birinde hayatınıza girmiş ve sizinle umutlarını paylaştıktan sonra çıkıp gitmiş biri için bile bunu yapmaya değmez mi?!

Ayşegül UZUNER BH’00



MİSAFİR DEFTERİNDEN...

Gönderen: C. Erbas E-mail: cerbas@publicist.com
Mesajı: - (2003-06-02 21:30:49)

Bu siteye emeği geçen herkesi kutlamak gerekiyor. Siteyle biraz geç tanıştığımı anladım. 96 mezunuyum. Üniversiteyi bitirdikten sonra çalıştığım kurumun bir organizasyonuna öğrencilerin katılmasını sağlamak için okula gelmiştim, ancak aynı tarihte mezunlar derneğinin de bir etkinliği olduğu için katılımın zor olduğunu öğrendiğimde üzülmüştüm. İnsan geriye baktığında, kendisi de hissetmeden bazı değerlerin aşılandığını görüyor. Bizim şanssızlığımız kredili sistemde okuyup elimizde kitaplarla o sınıftan bu sınıfa koşturmamızdı. Arkadaşlıkların oluşması böyle ortamda biraz güç tabii. Nitekim kredili sistemi yaşayan mezunlara burada rastlamamak da bunun küçük bir göstergesi.

Son sözüm de şimdiki öğrenci arkadaşlara. Barbaros Hayrettinli olmanın değeri, güzelliği, hüznü ve sevinci de çok farklıdır. 84-89 mezunlarının başarılarını çok duymuştuk. Hepsi de şu anda üniversite mezunu. Herkes okulumuzun değerini bilmeli ve kendi için yapacağı herşeyle okulunun değerini de arttırmalı. Lise insan hayatının unutulmayacak dönemlerinden biridir. Öğretmenlerimizin hepsine çok selamlar. Üniversite sınavına girecek 03 mezunlarına da başarılar dilerim.

Gönderen: Umut Üreten E-mail: u.ureten@mynet.com
Mesajı: - (2003-08-03 23:00:58)

Derneğinizin çalışmalarını dışarıdan takip ediyorum. Bir Gölcüklü olarak her 17 Ağustos'ta en anlamlı ve tek anma etkinliğini gerçekleştirdiğiniz için size minnettarım. Fakat şu da bir gerçek ki her geçen sene katılım biraz daha azalıyor. Sizden isteğim bu umutsuz tablodan etkilenmeyerek yolunuza aynı azim ve inançla devam etmeniz. Geçmiş ve gelecek adına...


BURS FONU:

GBHL Mezunlar Derneği oluşturduğu burs fonu aracılığıyla 2001-2002 eğitim yılından itibaren 7 öğrencimize cep harçlığı niteliğinde aylık burs vermeye başlamıştı. GBHL dostları ve mezunlarımızın desteğiyle oluşturulan burs havuzuna kimi yüklü miktarlarda bağış yapmış kimi dostlarımız ise mütevazı miktarlarda aylık bağış talimatı vermişti. Halen GBHL dostlarının Anı Bursu bağışları devam ediyor. Bu sayede bu sene 10 öğrencimize aylık 30.000.000 TL. burs veriliyor. Geçen sene burs verdiğimiz 7 öğrencimiz aldıkları başarılı notlarla bizlere çok güzel bir sevinç yaşatmışlardı.

Eğer sizler de burs fonumuza aylık olarak veya toplu bağışta bulunmak isterseniz bizi arayın ya da ofisimize gelip bizzat iletişime geçin. Bu çabaya aylık 5.000.000 TL. katkıda bulunmak da, 500.000.000 TL. katkıda bulunmak da aynı derecede kutsal... Nitekim mevcut bağışçılarımız arasında kredi kartı ile aylık 5-10 milyon lira bağışta bulunan dostlarımız da mevcut...


DERNEĞİMİZE NASIL ÜYE OLUNUR:

*GBHLMD’ye üye olmak istiyorsanız önünüze tam 5 seçenek sunuyoruz.
  1. Ofisimize gelip size vereceğimiz üyelik formunu doldurarak ve ilk üyelik aidatınızı ödeyerek
  2. http://barmerkez.gbhl.org.tr adresine girip “departmanlar” oradan da “sanal ofis” linkini tıklayıp gerekli bilgileri doldurarak ve kredi kartı ile üyelik aidatını ödeyerek
  3. Garanti Bankası Gölcük Şubesi Gölcük Barbaros Hayrettin Lisesi Mezunlar Derneği “6299899” nolu hesabına ödeme yapıp dekontu ve http://www.gbhl.org.tr adresindeki bilgi formunu doldurup ofisimize yollayarak
  4. Kredi kartı bilgilerinizi ve bilgilerinizin bulunduğu bir formu bize postayla yollayarak
  5. Üye olmak isteğinizi derneğimize telefon açarak, e-posta, faks veya SMS ile yollayarak. (Telefon numaralarımız, faksımız ve e-mail adresimiz bültenimizin künyesinde!)
Üyelik aidatı yıllık bir defaya mahsus olmak üzere ödenmektedir. 2003 aidatımız ise 30 milyon liradır.

GBHLMD üyesi olmak için bu okuldan mezun olmak gerekmiyor! GBHL dostu olan herkes fahri üyelik sistemiyle derneğimize katılabilir. Tek yapmanız gereken yukarıda belirttiğimiz işlemlerden size uygun olanını gerçekleştirmek.

Eğer üyeyseniz ve yıllık üyelik aidatınızı ödemek istiyorsanız ödeme seçeneklerinden birini seçmelisiniz: Kredi kartı, İnternet, Havale...

2,5 yıldır okul binasındaki yeni ofisinde faaliyet gösteren GBHLMD, bağışlarla ve aidatlarla ayakta durmayı başarabilen bir dernek. Bu süre zarfında yaptığı etkinliklerle de gerek yurt gerekse dünya çapında kendinden bahsettirdi. Bu başarıların sürekliliğini sağlamak için maddi ve manevi desteğinizi bekliyoruz! Ve unutmayın ki maddi desteğin ilk adımı aidatları düzenli bir şekilde ödemekten geçiyor! Bu konuda sizi duyarlı olmaya davet ediyoruz...

Ayrıca üyelik bilgileriniz de bizim için çok önemli. Lütfen dernek ofisiyle irtibata geçip kişisel bilgilerinizi bize ulaştırın. Daha iyi bir üyelik altyapısı için sizden sadece 5 dakikanızı istiyoruz! İster telefon, ister e-mail, ister faks yoluyla bunu gerçekleştirebilirsiniz. Telefon numaralarımız, faksımız ve e-mail adresimiz bültenimizin künyesinde!


OKULDAN HABERLER!

2003 Mezuniyet Töreni Mükemmeldi

GBHL 42. dönem mezunları diplomalarını 10 Haziran Salı günü düzenlenen törenle aldılar.

GBHL Bahçesinde düzenlenen törende kep ve cüppe giyen 2003 mezunları, GBHL tarihinde ikinci kez kep fırlatma sevincini yaşayan dönem oldular.

Depremin birinci yıldönümünde ilk kez kep giyen GBHL mezunları o yıl ve ertesi yıl diploma töreninde kep fırlatmamışlardı.


YAŞ KÜTÜĞÜNE İKİ PLAKA

Törende GBHL ve GBHL Süper Lisesi birincisi başarılı kızlarımız okul yaş kütüğüne dönem plakalarını çaktılar.

Törende Gölcük Kaymakamı ve Belediye Başkanının yanısıra ilçe eğitim camiasının önemli isimleri, öğretmenler ve veliler ile Mezunlar Derneği, Koruma Derneği ve Okul Aile Birliği yetkilileri de vardı.


OKUL BİRİNCİLERİNE TATİL BİZDEN!

GBHL Mezunlar Derneği, TÜRSAB'ın desteğiyle bu yıl da okulumuzun her iki bölüm birincisini Temmuz ayında birer hafta tatile gönderdi. Bodrum’da tatilin keyfini çıkaran yeni dönem mezunlarımız yoğun geçen bir yılın yorgunluğunu da üzerlerinden atmış oldular.


OKUL, ESKİ BAŞARISINI YENİDEN Mİ KAZANIYOR?!

Okulumuzda bu sene ÖSS’ye giren 134 öğrenciden 127’si barajı aşarak yerleştirmelerde tercih yapma hakkını kazandı. Depremden sonra başarı oranlarında düşüş yaşayan GBHL bu seneki sonuçlarla yeniden yükselişte olduğunu kanıtladı.

Puan türleri sıralamasında fen alanında 351.492 ile Mustafa Tokgöz birinci olurken, eşit ağırlık puan türünde Gamze Kınalı 310.938, sözel alanda ise Esra Yüksel 338.000 puan ile birinciliği elde ettiler.


MESAJ PANOSU:
  • Okulumuzun rehberlik öğretmeni Melek Sarıköz, Şirinköy İlköğretim Okulu’nda sınıf öğretmenliği yapan Oktay Cihan ile 29 Haziran 2003 tarihinde İstanbul’da hayatını birleştirdi.
  • Okulumuz tarih öğretmenlerinden İlker Saraçoğlu, 04 Temmuz 2003 tarihinde Ayşe Tutucu ile dünya evine girdi.
  • Okulumuz 1974 yılı mezunlarından Fatih Sazak 30 Haziran 2003 tarihinde vefat etmiştir. Ailesine başsağlığı diliyoruz.

BU KUMBARA GÖLCÜK’E NE VERECEK?

GBHL Mezunlar Derneği depremdeki kayıplarımız anısına 2001 yılından bu yana başarılı ama maddi durumu yetersiz 30’a yakın Gölcük’lü öğrenciye burs olanağı sağladı. Bu sayıyı arttırmak ve yepyeni projelere destek olmak için özel bağış kutuları dizayn edildi. 4 bağış kutusundan biri Değirmendere Migros’a yerleştirilirken diğerleri ise İzmit’te Outlet Migros ve Carrefour’a konuldu. Ayrıca bağış kutularının üzerindeki formları doldurarak size ulaşmamızı sağlayabilirsiniz. Mezunlar Derneği bu sayede daha fazla muhtaç öğrenciye burs imkanı sağlamayı planlıyor. Unutmayın! Bugün yapılan küçük yardımlar, ilerideki başarıların habercisidir.


BASINDA GBHL...




Türkiye Gazetesi’nde yayınlanan 3 Ağustos 2003 tarihli yazı...



3 Ağustos 2003 tarihli Hürriyet Gazetesi’nin Pazar ekindeki, Emel Armutçu imzalı haber...


17 AĞUSTOS ANMA ETKİNLİĞİ PROGRAM AKIŞI:

21:00 Açık Havada Barkovizyon Gösterimi:
  • “O Gün” belgeseli, Can Dündar
  • “Great Earthquakes – Büyük Depremler” Discovery Channel
  • “Üsküdar Talebe Vapuru” Cem Fakir, NTV
  • 2000, 2001, 2002 GBHL Büyük Buluşmalarından yansımalar
02:57 Büyük Sessizlik
03:02 Beyaz balonların gökyüzüne salınması
03:03 GBHLMD Bildirisinin okunması
03:10 Büyük Sessizliğin bitmesi ve barkovizyon gösteriminin devamı
04:10 Etkinliğin sonu



SPONSORLAR:

17 Ağustos Anma Etkinliği’ne destek veren kuruluşlar:
(5 Ağustos itibariyle netleşenler)
  • Açık Radyo
  • Ağ 17
  • Atılım Üniversitesi
  • DAK Güvenlik
  • GESOTİM
  • Is-Mail Dağıtım
  • Koru İhracat
  • NTV
  • Paşa Reklam
  • Santeks Etiket
  • Şen Ofset
  • Yurtiçi Kargo

KÜNYE:

GBHL Mezunlar Derneği adına
Sahibi : F. Uyanık

Yayın Kurulu:
F. Uyanık BH’90
Burçin Adıyaman Ersoy BH’87
Kübra Bingöl BH’00
Ayşegül Uzuner BH’00
Ümit Artar BH’80

Yönetim Yeri :

GBHL Mezunları Derneği
Gölcük Barbaros Hayrettin Lisesi
Kavaklı Sahil Cad.
Gölcük 41650 Kocaeli- Türkiye

Telefon: +90 (262) 414 60 49-412 11 86
Faks: +90 (262) 412 11 87
GSM: +90 (535) 815 41 47

E-Posta: dernek@gbhl.org.tr
dergi@gbhl.org.tr
uyelik@gbhl.org.tr
info@gbhl.org.tr

www.gbhl.org.tr

Gölcük Barbaros Hayrettin Lisesi
Telefon :+90 (262) 413 12 30 – 413 18 34
413 38 63 – 413 31 11
www.gbhl.k12.tr


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

17 Ağustos 2000 itibariyle derlediğimiz kayıplar

Ali Naki hocamızı kaybettik

GBHLMD: Eski fihristi