BarMag 1.Sayı: Yüreğimiz...
YÜREĞİMİZ YANIYOR
Gamze UZUN L3
17 Ağustos 1999 Salı sabahı saat 03.02’de hiç durmadan 45 saniye, 7.8 şiddetinde bir sarsinti. Deprem Türkiye'nin yarısından hissedilirken; merkez üssü Gölcük’te, Kocaeli, Sakarya, Yalova ve İstanbul’da ölen insanlar ne olduğunu anlayamadılar bile. 17 Ağustos ölenlerin kıyameti, yaşayanların ise en büyük felaketiydi. Çocuğunu kaybedenler, anne-babasını kaybedenler, evini kaybedenler, birarada ortak bir acı çemberinde, şaşkın ve çökmüş...
Çoğu insan ertesi gün ne yapacağını kararlaştırmıştı, ama hiçbirinin hesabında deprem yoktu o gece...
Deprem sanılanın aksine 45 saniyede bitmedi; 45 saniyede biten sadece sarsıntıydı. Deprem asıl 03.02’den sonra başladi, çünkü enkaz altinda kalanlarin sesleri, iniltileri sarsintidan daha korkunçtu.
Çünkü kimsede en ufak araç-gereç yoktu, günlerce kurtarma malzemesi yerine yalnızca yiyecek-giyecek geldi. Oysa bizim yemekten çok malzemeye ihtiyacımız vardı. Çoğumuzun taş eşelemekten elleri patlarken, çoğumuzun da çaresizce ağlamaktan gözleri şişmişti, ama nafile; sevdiklerimizi kalbimizin en güzel köşesine koymaktan başka hiçbir şey gelmedi elimizden...
Gamze UZUN L3
17 Ağustos 1999 Salı sabahı saat 03.02’de hiç durmadan 45 saniye, 7.8 şiddetinde bir sarsinti. Deprem Türkiye'nin yarısından hissedilirken; merkez üssü Gölcük’te, Kocaeli, Sakarya, Yalova ve İstanbul’da ölen insanlar ne olduğunu anlayamadılar bile. 17 Ağustos ölenlerin kıyameti, yaşayanların ise en büyük felaketiydi. Çocuğunu kaybedenler, anne-babasını kaybedenler, evini kaybedenler, birarada ortak bir acı çemberinde, şaşkın ve çökmüş...
Çoğu insan ertesi gün ne yapacağını kararlaştırmıştı, ama hiçbirinin hesabında deprem yoktu o gece...
Deprem sanılanın aksine 45 saniyede bitmedi; 45 saniyede biten sadece sarsıntıydı. Deprem asıl 03.02’den sonra başladi, çünkü enkaz altinda kalanlarin sesleri, iniltileri sarsintidan daha korkunçtu.
Çünkü kimsede en ufak araç-gereç yoktu, günlerce kurtarma malzemesi yerine yalnızca yiyecek-giyecek geldi. Oysa bizim yemekten çok malzemeye ihtiyacımız vardı. Çoğumuzun taş eşelemekten elleri patlarken, çoğumuzun da çaresizce ağlamaktan gözleri şişmişti, ama nafile; sevdiklerimizi kalbimizin en güzel köşesine koymaktan başka hiçbir şey gelmedi elimizden...
Yorumlar