BarMag 4.Sayı: Bayraklar ne zaman yarıya iner?
Arkadaşlar,
ABD'deki saldırıların hemen ertesi günü yani 12 Eylül'de
yayınladığımız bir mesajla saldırılar nedeniyle Türkiye'de matem
havası estirilmesi ve bayrakların yarıya indirilmesi kararından
duyduğumuz kırgınlığı dile getirmiştik. Mesajımıza olumlu- olumsuz
pek çok tepki geldi. Önce sizlere mesajımızı hatırlatıp ardından da
bu tepkilere yer veriyoruz.
13 Eylül Perşembe günü tüm Türkiye'de bayraklar yarıya indi. 14
Eylül'de İnternet'te 'Yastayız Yasta' başlıklı bir mesaj daha
dolaşmaya başladı. Aynı gün Milliyet'te Melih Aşık bizim mesajımızı
referans gösterdi. Aslında o gün, yani 14 Eylül Cuma günü tüm AB
üyesi ülkeler ve birçok üye olmayan Avrupa ülkesi büyük bir vefa
örneği göstererek saat 12'de saygı duruşuyla andılar terör
kurbanlarını. Ancak Türk dışişleri bunu halkımıza teklif edemedi
bile. Bunda bizim gösterdiğimiz tepkinin de etkili olduğunu
Hürriyet'te 15 Eylül'de çıkan haberden okuyacaksınız.
Keşke kendi kurbanlarımıza sahip çıkabilseydiniz! O zaman bu insanlık
görevini bize belki teklif edebilirdiniz.
Tüm bu mesaj ve haberleri aşağıda bulabilirsiniz.
Gölcüklüler Mail Grubu
---
Gönderen: Gölcüklüler Mail Grubu
Konu: BAYRAKLAR NE ZAMAN YARIYA İNER?
New York ve Washington'da binlerce kişiyi bir anda yok eden dehşet
verici son terörist eylemlerin ardından tüm dünyada derin bir şok
yaşandı. Binlerce kilometre uzaktaki Türkiye'de eylemleri
televizyonlardan canlı yayında izleyen bizlerin de kelimenin tam
anlamıyla kanı dondu. Hem insanlığın yaşadığı bu en büyük terör
eyleminden dolayı şaşkın ve üzgün, hem de dost bir ülkenin başına
gelen bu felaket nedeniyle şok içindeydik.
Ancak saldırının hemen ardından Türkiye'de hükümetin aldığı bir karar
bizleri derinden üzüyor. ABD'deki terör saldırısında hayatını
kaybedenlerin anısına bayrakların yarıya inmesi kararıdır bizleri
üzen.
NİYE DEPREMDE İNMEDİ?
Binlerce (ya da on binlerce) insanını bir anda 17 Ağustos 1999
depremine kurban veren ülkemiz kendi acısı için yas ilan etmez,
bayrağını yarıya indirmezken nasıl oluyor da ABD'deki felaket için
bunu yapabiliyor. Buradaki ölçüt nedir? Acımız iki yıl öncekinden
daha mı büyük? Ölenlerin Amerikalı olması mı bizi yasa boğan? Onların
anıları daha mı kıymetli? Yoksa dünyaya şirin mi gözükmeye
çalışıyoruz?
Burada şunu özellikle vurgulamamız lazım. Depremden etkilenen tüm
bölgelerdeki insanlar gibi, biz Gölcüklüler de deprem yaralarının
sarılmasında en büyük yardımı dünya devletlerinden gördük. Ve de tabi
bir de kendi sivil kuruluşlarımızdan. Dünya devletleri arasında biri
var ki başkanı aracılığıyla, bizim acımızı kendi ülkemizin
yetkililerinden çok daha iyi anlayabildiğini hissettirdi. Bu, ABD
başkanıydı. İşte ABD'de felaketin yaşandığı Eylül 2001 itibariyle
Gölcüklülerin büyük çoğunluğu Clinton sayesinde Dünya Bankası'nın
yaptırdığı konutlara yerleşiyor. Yani ABD'ye minnet duyan bizlerin,
Amerikalıların acısını anlayamadığımızı kimse söyleyemez.
Ancak kendi insanına resmen yas tutmayan bir ülkede ABD için
bayrakların yarıya inmesi kararını anlamak hiçbirimiz için mümkün
değil.
Çok yaralandık ve çok kırıldık.
Konu hakkında bir köşe yazısı,
(http://www.stargazete.com.tr/yazarlar/fcekirge/1999/08/21/)
depremden 4 gün sonra yayınlanmış olmasına rağmen hiçbir resmi yas
ilanının olmamasından yakınıyor.
Bizlerden kim özür dileyecek?
Gölcüklüler İnternet Topluluğu
---
TEPKİLER
Sevgili kardeşim,
Bayraklar yarıya indirilmişti. Tüm eğlence yerleri kapatılmıştı.
Ayrıca biraz sağduyulu bir yaklaşımla bunun 'Politik ve hassas' bir
konu olduğu görülebilir.
Aynı acıyı yaşayan birisi olarak, bunda çok yaralanıp çok kırılacak
bir şey olduğunu sanmıyorum.
Bunun dışında devletin asil özür dileyeceği, dilese de kabul
edilemeyecek çok hayati şeyler var.
Sevgilerimle.
Ertan GENC [Ertan.GENC@pamukbank.com.tr]
-----
Sevgili Dostlar,
Bu yazı inanın içimdeki derin acıya, daha derin bir acı kattı...
Kendi adıma, bir insan olarak, bütün depremzedelerden özür
diliyorum... Önce insan, ve her şey insan için bilincimizin
olmamasından, insanımıza, kültür değerlerimize önem vermememizden,
kendi özümüzü bilmememizden, kültür aktarımını yapamamamızdan, insan
olmak konusunda eğitimimizin eksik olmasından, kişisel menfaatler
peşinde koşmaktan başka bir şey yapmamamızdan, kendimizi ileriye
götürecek, kendimizi aşacak çabalarımızın olmamasından, hazıra konmak
zayıflığımızdan, taklitçilikten kurtulamamamızdan, kendimizi hem
kendi içimizde hem dışarıda şuursuzca
aşağılamamızdan, kendimize düşman oluşumuzdan, sahte ilgilerimizden,
özü bir sözü bir olmamamızdan, duyarsız oluşumuzdan, tepkisiz
oluşumuzdan, araştırıcı
olmayışımızdan, iyi dinleyici olmayışımızdan, bildiğimiz çoğu şeyi
yanlış ve eksik bildiğimizden, birbirimizi saymadığımızdan, içten
sevmediğimizden, doğrular konusunda birleşmediğimizden ve daha dile
getiremediğim pek çok şey için özür diliyorum...
Bunların oluşumunda, yeterince duyarlı ve tepkili olamamamdan benim
de payım olduğundan inanın çok, üzgünüm, çok...
Sevgilerimle,
Zümrüt Erdur [zumrute@yahoo.com]
---
Size kesinlikle katılıyorum. Hepimiz masum olan insanların
öldürülmesine üzüldük ama bayrakların yarıya indirilmesi kararını
bende üzüntü ile karşılıyorum. Sonuçta orda ölen insanlar için
hepimiz üzülürüz ama bu milli bir dava değil.
Y.Esin Sevgin (Özel Kalem Sekreter) [ozelkalem@iski.gov.tr]
---
Bu ülkenin bir vatandaşı olarak yazdıklarınıza yürekten katılıyorum.
Maalesef aynı soruyu radyoların ve TV'lerin yayınlarında en ufak bir
değişiklik görmediğimde, gece kulüplerinde ve sayfiye yerlerdeki
eğlence mekanlarında coşkulu eğlencelerin bile kesilmesine gerek
duyulmaması karşısında ben de sordum. tabii kendi kendime. Çünkü ne
soracak ne de cevap verecek kimse vardı. Sadece bu düşüncelerinizi
paylaştığımı söylemek istedim.
Sağlık ve esenlikle kalın......
Rukiye Gündoğdu (Genel Muhasebe) [rukiyeg@garanti.com.tr]
---
Cevap gayet basit. Ne kadar reddetsek de bu gösteriyor ki biz
Amerika'nın 51. eyaletiyiz. Sus Türkiye, her zaman yaptığın gibi sus,
konuşmayı öğrendiğin gün bil ki daha kaliteli insanlar tarafından
yönetileceksin. Ama şimdi sadece bir koyun sürüsü görünümündesin...
Mustafa Hindistan [bak_musti@hotmail.com]
---
YASTAYIZ YASTA
Subject: [kirpi] - WWG Mizah Grubu - Yastayız yasta...
Date: Fri, 14 Sep 2001 17:16:25 +0300
17 Ağustos 1999'da 45 saniye içinde resmi rakamlara göre 17000, gayri
resmi 40000 vatandaşını kaybettiği halde, bir gününü bile ulusal yas
günü ilan etmeyen, bir gün bile bayraklarını yarıya indirmeyen
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 11 Eylül 2001'de hayatını kaybettiği
sanılan 20000 ABD vatandaşı için hangi gerekçeyle bugün ülkedeki
bayrakları yarıya indiriyor?
Gölcük, İzmit, Adapazarı, Yalova'daki kaybettiğimiz insanlarımız
insan değil miydi? Onların arkasından yas tutulmasını hakketmiyorlar
mıydı? Yoksa verdikleri vergiler itibarıyla, bize 15 milyar USD
sağlayan ABD halkından ve insanından daha değersiz oldukları
düşünüldüğü için mi böyle bir muamele farklılığı uygulandı?
Bunun açıklaması sorgulanmamalı mı?
Terör kurbanları arkasından yas tutulur, ama doğal afette ölenler
doğal bir biçimde gittiler muamelesi mi yapılır?
Bu ülkenin son 20 yılda verdiği 10 binlerce terör şehidi asker,
sivil, öğretmen ve bebekler için yılın hangi gününü ulusal terörle
mücadele günü olarak ilan edip onları anıyoruz? Yoksa, o 10 binleri
unutup, sırf 15 milyar USD hatırına, bundan sonra her 11 Eylül'de ABD
terör şehitleri için anma günü mü yapacağız?
----
MİLLİYET 14 EYLÜL 2001 CUMA
http://www.milliyet.com.tr/2001/09/14/yazar/asik.html
(Melih Aşık'ın yazısı)
Bayraklar inerken
Gölcüklüler soruyor...
- ABD'de hayatını kaybedenlerin anısına bayrakların yarıya
indirilmesi emrini veren Hükümetimiz neden aynı duyarlığı 17 Ağustos
depreminde göstermemiştir.
Gölcüklüler bu ihtimale karşı Star'da Fatih Çekirge'nin depremin
dördüncü günü yazdığı yazıyı göndermişler. O yazıda Çekirge "Neden
hala ulusal yas ilan edilmedi, neden bayraklar yarıya indirilmedi?"
diye sormakta... Acaba aceleden mi unutuldu? Başka birşey akla
gelmiyor.
---
HÜRRİYET, 15 Eylül 2001 Cumartesi
http://www.hurriyet.com.tr/haber/0,,sid~1@tarih~2001-09-15-
m@nvid~30573,00.asp
Dışişleri uyuttu
Türkiye AB'nin yas kararına uymadı
15 AB ülkesi ve 12 aday ülke, ABD'de yaşanan bin yılın terör
faciasında hayatını kaybedenleri anmak için dün üç dakikalık saygı
duruşunda bulunurken, kararı onaylamasına karşın Türkiye uyudu.
AB ve 13 aday ülkenin aldığı karara, Türkiye adına, Belçika'nın AB
Dönem Başkanı olması sıfatıyla Brüksel Büyükelçisi Temel İskit onay
verdi. 43 Avrupa ülkesinin üyesi olduğu ve Türkiye'nin de üyesi
bulunduğu Avrupa Konseyi'nin 'Yas günü' kararının altında da,
Türkiye'nin Avrupa Konseyi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Alev
Kılıç'ın oluru yer aldı. Konu derhal Türk Dışişleri Bakanlığı'na
iletildi. Ancak Dışişleri Bakanlığı, saygı duruşunu organize edecek
birimlere ve halka en küçük bir bilgi bile vermedi. Dün saat 12.00'de
üç dakika süreyle Avrupa'da hayat dururken, Türk halkının saygı
duruşundan haberi bile yoktu.
Diplomatik çevrelerde Türk Dışişleri Bakanlığı'nın tutumu şaşkınlıkla
karşılandı. Dışişleri ise 'Biz perşembe günü bayrakları yarıya
indirdik. Onun için gerek kalmadı. 17 Ağustos depreminin ardından
bile yapılmayanları yaparak, ülkede her gün yas ilan etmek, saygı
duruşunda bulunmak bizce doğru değildir' dedi.
---
TÜM GÖLCÜKLÜLERİ MAIL GRUBUMUZA DAVET EDİYORUZ:
http://groups.yahoo.com/group/golcukluler
ABD'deki saldırıların hemen ertesi günü yani 12 Eylül'de
yayınladığımız bir mesajla saldırılar nedeniyle Türkiye'de matem
havası estirilmesi ve bayrakların yarıya indirilmesi kararından
duyduğumuz kırgınlığı dile getirmiştik. Mesajımıza olumlu- olumsuz
pek çok tepki geldi. Önce sizlere mesajımızı hatırlatıp ardından da
bu tepkilere yer veriyoruz.
13 Eylül Perşembe günü tüm Türkiye'de bayraklar yarıya indi. 14
Eylül'de İnternet'te 'Yastayız Yasta' başlıklı bir mesaj daha
dolaşmaya başladı. Aynı gün Milliyet'te Melih Aşık bizim mesajımızı
referans gösterdi. Aslında o gün, yani 14 Eylül Cuma günü tüm AB
üyesi ülkeler ve birçok üye olmayan Avrupa ülkesi büyük bir vefa
örneği göstererek saat 12'de saygı duruşuyla andılar terör
kurbanlarını. Ancak Türk dışişleri bunu halkımıza teklif edemedi
bile. Bunda bizim gösterdiğimiz tepkinin de etkili olduğunu
Hürriyet'te 15 Eylül'de çıkan haberden okuyacaksınız.
Keşke kendi kurbanlarımıza sahip çıkabilseydiniz! O zaman bu insanlık
görevini bize belki teklif edebilirdiniz.
Tüm bu mesaj ve haberleri aşağıda bulabilirsiniz.
Gölcüklüler Mail Grubu
---
Gönderen: Gölcüklüler Mail Grubu
Konu: BAYRAKLAR NE ZAMAN YARIYA İNER?
New York ve Washington'da binlerce kişiyi bir anda yok eden dehşet
verici son terörist eylemlerin ardından tüm dünyada derin bir şok
yaşandı. Binlerce kilometre uzaktaki Türkiye'de eylemleri
televizyonlardan canlı yayında izleyen bizlerin de kelimenin tam
anlamıyla kanı dondu. Hem insanlığın yaşadığı bu en büyük terör
eyleminden dolayı şaşkın ve üzgün, hem de dost bir ülkenin başına
gelen bu felaket nedeniyle şok içindeydik.
Ancak saldırının hemen ardından Türkiye'de hükümetin aldığı bir karar
bizleri derinden üzüyor. ABD'deki terör saldırısında hayatını
kaybedenlerin anısına bayrakların yarıya inmesi kararıdır bizleri
üzen.
NİYE DEPREMDE İNMEDİ?
Binlerce (ya da on binlerce) insanını bir anda 17 Ağustos 1999
depremine kurban veren ülkemiz kendi acısı için yas ilan etmez,
bayrağını yarıya indirmezken nasıl oluyor da ABD'deki felaket için
bunu yapabiliyor. Buradaki ölçüt nedir? Acımız iki yıl öncekinden
daha mı büyük? Ölenlerin Amerikalı olması mı bizi yasa boğan? Onların
anıları daha mı kıymetli? Yoksa dünyaya şirin mi gözükmeye
çalışıyoruz?
Burada şunu özellikle vurgulamamız lazım. Depremden etkilenen tüm
bölgelerdeki insanlar gibi, biz Gölcüklüler de deprem yaralarının
sarılmasında en büyük yardımı dünya devletlerinden gördük. Ve de tabi
bir de kendi sivil kuruluşlarımızdan. Dünya devletleri arasında biri
var ki başkanı aracılığıyla, bizim acımızı kendi ülkemizin
yetkililerinden çok daha iyi anlayabildiğini hissettirdi. Bu, ABD
başkanıydı. İşte ABD'de felaketin yaşandığı Eylül 2001 itibariyle
Gölcüklülerin büyük çoğunluğu Clinton sayesinde Dünya Bankası'nın
yaptırdığı konutlara yerleşiyor. Yani ABD'ye minnet duyan bizlerin,
Amerikalıların acısını anlayamadığımızı kimse söyleyemez.
Ancak kendi insanına resmen yas tutmayan bir ülkede ABD için
bayrakların yarıya inmesi kararını anlamak hiçbirimiz için mümkün
değil.
Çok yaralandık ve çok kırıldık.
Konu hakkında bir köşe yazısı,
(http://www.stargazete.com.tr/yazarlar/fcekirge/1999/08/21/)
depremden 4 gün sonra yayınlanmış olmasına rağmen hiçbir resmi yas
ilanının olmamasından yakınıyor.
Bizlerden kim özür dileyecek?
Gölcüklüler İnternet Topluluğu
---
TEPKİLER
Sevgili kardeşim,
Bayraklar yarıya indirilmişti. Tüm eğlence yerleri kapatılmıştı.
Ayrıca biraz sağduyulu bir yaklaşımla bunun 'Politik ve hassas' bir
konu olduğu görülebilir.
Aynı acıyı yaşayan birisi olarak, bunda çok yaralanıp çok kırılacak
bir şey olduğunu sanmıyorum.
Bunun dışında devletin asil özür dileyeceği, dilese de kabul
edilemeyecek çok hayati şeyler var.
Sevgilerimle.
Ertan GENC [Ertan.GENC@pamukbank.com.tr]
-----
Sevgili Dostlar,
Bu yazı inanın içimdeki derin acıya, daha derin bir acı kattı...
Kendi adıma, bir insan olarak, bütün depremzedelerden özür
diliyorum... Önce insan, ve her şey insan için bilincimizin
olmamasından, insanımıza, kültür değerlerimize önem vermememizden,
kendi özümüzü bilmememizden, kültür aktarımını yapamamamızdan, insan
olmak konusunda eğitimimizin eksik olmasından, kişisel menfaatler
peşinde koşmaktan başka bir şey yapmamamızdan, kendimizi ileriye
götürecek, kendimizi aşacak çabalarımızın olmamasından, hazıra konmak
zayıflığımızdan, taklitçilikten kurtulamamamızdan, kendimizi hem
kendi içimizde hem dışarıda şuursuzca
aşağılamamızdan, kendimize düşman oluşumuzdan, sahte ilgilerimizden,
özü bir sözü bir olmamamızdan, duyarsız oluşumuzdan, tepkisiz
oluşumuzdan, araştırıcı
olmayışımızdan, iyi dinleyici olmayışımızdan, bildiğimiz çoğu şeyi
yanlış ve eksik bildiğimizden, birbirimizi saymadığımızdan, içten
sevmediğimizden, doğrular konusunda birleşmediğimizden ve daha dile
getiremediğim pek çok şey için özür diliyorum...
Bunların oluşumunda, yeterince duyarlı ve tepkili olamamamdan benim
de payım olduğundan inanın çok, üzgünüm, çok...
Sevgilerimle,
Zümrüt Erdur [zumrute@yahoo.com]
---
Size kesinlikle katılıyorum. Hepimiz masum olan insanların
öldürülmesine üzüldük ama bayrakların yarıya indirilmesi kararını
bende üzüntü ile karşılıyorum. Sonuçta orda ölen insanlar için
hepimiz üzülürüz ama bu milli bir dava değil.
Y.Esin Sevgin (Özel Kalem Sekreter) [ozelkalem@iski.gov.tr]
---
Bu ülkenin bir vatandaşı olarak yazdıklarınıza yürekten katılıyorum.
Maalesef aynı soruyu radyoların ve TV'lerin yayınlarında en ufak bir
değişiklik görmediğimde, gece kulüplerinde ve sayfiye yerlerdeki
eğlence mekanlarında coşkulu eğlencelerin bile kesilmesine gerek
duyulmaması karşısında ben de sordum. tabii kendi kendime. Çünkü ne
soracak ne de cevap verecek kimse vardı. Sadece bu düşüncelerinizi
paylaştığımı söylemek istedim.
Sağlık ve esenlikle kalın......
Rukiye Gündoğdu (Genel Muhasebe) [rukiyeg@garanti.com.tr]
---
Cevap gayet basit. Ne kadar reddetsek de bu gösteriyor ki biz
Amerika'nın 51. eyaletiyiz. Sus Türkiye, her zaman yaptığın gibi sus,
konuşmayı öğrendiğin gün bil ki daha kaliteli insanlar tarafından
yönetileceksin. Ama şimdi sadece bir koyun sürüsü görünümündesin...
Mustafa Hindistan [bak_musti@hotmail.com]
---
YASTAYIZ YASTA
Subject: [kirpi] - WWG Mizah Grubu - Yastayız yasta...
Date: Fri, 14 Sep 2001 17:16:25 +0300
17 Ağustos 1999'da 45 saniye içinde resmi rakamlara göre 17000, gayri
resmi 40000 vatandaşını kaybettiği halde, bir gününü bile ulusal yas
günü ilan etmeyen, bir gün bile bayraklarını yarıya indirmeyen
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 11 Eylül 2001'de hayatını kaybettiği
sanılan 20000 ABD vatandaşı için hangi gerekçeyle bugün ülkedeki
bayrakları yarıya indiriyor?
Gölcük, İzmit, Adapazarı, Yalova'daki kaybettiğimiz insanlarımız
insan değil miydi? Onların arkasından yas tutulmasını hakketmiyorlar
mıydı? Yoksa verdikleri vergiler itibarıyla, bize 15 milyar USD
sağlayan ABD halkından ve insanından daha değersiz oldukları
düşünüldüğü için mi böyle bir muamele farklılığı uygulandı?
Bunun açıklaması sorgulanmamalı mı?
Terör kurbanları arkasından yas tutulur, ama doğal afette ölenler
doğal bir biçimde gittiler muamelesi mi yapılır?
Bu ülkenin son 20 yılda verdiği 10 binlerce terör şehidi asker,
sivil, öğretmen ve bebekler için yılın hangi gününü ulusal terörle
mücadele günü olarak ilan edip onları anıyoruz? Yoksa, o 10 binleri
unutup, sırf 15 milyar USD hatırına, bundan sonra her 11 Eylül'de ABD
terör şehitleri için anma günü mü yapacağız?
----
MİLLİYET 14 EYLÜL 2001 CUMA
http://www.milliyet.com.tr/2001/09/14/yazar/asik.html
(Melih Aşık'ın yazısı)
Bayraklar inerken
Gölcüklüler soruyor...
- ABD'de hayatını kaybedenlerin anısına bayrakların yarıya
indirilmesi emrini veren Hükümetimiz neden aynı duyarlığı 17 Ağustos
depreminde göstermemiştir.
Gölcüklüler bu ihtimale karşı Star'da Fatih Çekirge'nin depremin
dördüncü günü yazdığı yazıyı göndermişler. O yazıda Çekirge "Neden
hala ulusal yas ilan edilmedi, neden bayraklar yarıya indirilmedi?"
diye sormakta... Acaba aceleden mi unutuldu? Başka birşey akla
gelmiyor.
---
HÜRRİYET, 15 Eylül 2001 Cumartesi
http://www.hurriyet.com.tr/haber/0,,sid~1@tarih~2001-09-15-
m@nvid~30573,00.asp
Dışişleri uyuttu
Türkiye AB'nin yas kararına uymadı
15 AB ülkesi ve 12 aday ülke, ABD'de yaşanan bin yılın terör
faciasında hayatını kaybedenleri anmak için dün üç dakikalık saygı
duruşunda bulunurken, kararı onaylamasına karşın Türkiye uyudu.
AB ve 13 aday ülkenin aldığı karara, Türkiye adına, Belçika'nın AB
Dönem Başkanı olması sıfatıyla Brüksel Büyükelçisi Temel İskit onay
verdi. 43 Avrupa ülkesinin üyesi olduğu ve Türkiye'nin de üyesi
bulunduğu Avrupa Konseyi'nin 'Yas günü' kararının altında da,
Türkiye'nin Avrupa Konseyi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Alev
Kılıç'ın oluru yer aldı. Konu derhal Türk Dışişleri Bakanlığı'na
iletildi. Ancak Dışişleri Bakanlığı, saygı duruşunu organize edecek
birimlere ve halka en küçük bir bilgi bile vermedi. Dün saat 12.00'de
üç dakika süreyle Avrupa'da hayat dururken, Türk halkının saygı
duruşundan haberi bile yoktu.
Diplomatik çevrelerde Türk Dışişleri Bakanlığı'nın tutumu şaşkınlıkla
karşılandı. Dışişleri ise 'Biz perşembe günü bayrakları yarıya
indirdik. Onun için gerek kalmadı. 17 Ağustos depreminin ardından
bile yapılmayanları yaparak, ülkede her gün yas ilan etmek, saygı
duruşunda bulunmak bizce doğru değildir' dedi.
---
TÜM GÖLCÜKLÜLERİ MAIL GRUBUMUZA DAVET EDİYORUZ:
http://groups.yahoo.com/group/golcukluler
Yorumlar